10 Mayıs 2008 Cumartesi

BUGUN ANNELER GUNU!..




Anneler, Babalar, Sevgililer...

günleri gibi özelleştirilmiş zamanları, sahtekârlık kokan ve tamamen yüzlerin ve davranışların maskelendiği uyduruk yakınlaşmalardir!


“Anneler günü”


Batı kaynaklı bir uydurmadır.


Amerikalı Anna Jarvis’in 1907’de başlattığı “Anneler Günü” oyununa kanan Müslümanlar kelimenin tam anlamıyla, korkunç bir tüketim çılgınlığı sergiliyorlar.


Anneler, babalar ve sevgililer günleri gibi uyduruk günler aldatmacasıyla, yeryüzünde Müslümanların sergiledikleri tüketim çılgınlığı, değerlerimizden ne kadar uzaklaştığımızın net bir göstergesi oluyor.

Dinimizin, “Cennet annelerin ayakları altındadır” mesajını hakkıyla algılayamayan toplum, “bir günlük anneler günü” saçmalığı ile hem maddi, hem de mânevi kayıplara mâruz kalıyor.

Geçtiğimiz yıl, “Anneler Günü” öncesindeki iki günde kartlı ödeme sisteminde, 195 trilyon liralık harcama yapıldığı açıklanmıştı.

Bu rakama nakit yapılan harcamalar da eklendiğinde “Anneler Günü” için 400 trilyon liralık tüketim gerçekleştirildiği tahmin ediliyor.

Kapitalist zihniyetin tüketimi artırmak için başvurduğu tuzağa kapılarak, “Anneler Günü”nde hediye almayı meziyet sayan Türkiyeli Müslümanlar, İslâm’ın annelere yönelik öğüt ve emirlerini maalesef bilmezden geliyorlar.

İslâm’da, “Cennet anaların ayakları altındadır” prensibi esas olmasına rağmen, son yirmi yıldan bu yana Türkiye’de:

Huzur evlerine, ihtiyarlar yurtlarına, kimsesizler yuvalarına yatırılan yaşlıların sayısı yıldan yıla artıyor.

Evlenen gençler oturdukları evlerde anne-babalarını barındırmıyor.

Gençlerin çoğu bayramlarda bile anne-babalarını ziyaret etmiyor.Bakıma muhtaç olup da ilgi ve alâkadan mahrum onbinlerle anlatılabilecek anne-babalar var.

Örnekleri daha da çoğaltabiliriz.

Anne-babalar “SığınmaEvleri”nde evlât, torun kokusuna hasret ömürlerini tüketirlerken, çocukları da kıytırık ne idiğü belirsiz uydurma “bir günde” aldıkları sözüm ona “hediye”lerle “gün” kutluyorlar.

Psikologlar bilhassa anne-babasını huzur evi (Sığınma evi)ne yatıran çocukların, “anne-babalar günü”nde aldığı hediyelerle suçluluk duygularından kurtulma gayreti içinde olduklarını zikrediyorlar.

“Anneler Günü” münasebetiyle 2006 yılında bir önceki seneye göre tüketim çılgınlığı % 25 arttı. Bu artış 2007’te bir önceki seneye göre % 28 artmıştı. 2008 yılındaki artışın bir önceki seneye göre % 35 olacağı yönünde hesaplar yapılıyor.

Bazı alışveriş merkezleri tüketim tapınağı gibi, tüketim çılgınlığını körüklemek için böyle “uydurma günler”de sabahlara kadar açık kalıyor, daha çok gelenler olsun, artsın eksilmesin, gidenlerin yerine yenileri gelsin diye eğlenceler düzenliyorlar.

Kadını şehvet metaı olarak gören zihniyet, kadının “ana”lık özelliğini senede bir güne hapsediyor.

Böyle bir davranış “ana”larımızı kahrediyor. Aslında mâlum zihniyetin analarımızı mutlu kılmak gibi bir gayesi yok; bunlar materyalizmin goygoycuları.

Goygoycular haydutluk yapıyorlar.

Toplum da değneklere takılmış, eğlendiren karagözler gibi oynatıldığının farkında değil.

Böyle bir aldatılmışlık dinimizde yok, kültürümüzde yok, mâzimizde yok, insanlarımız aldatılmışlığın farkına varabilirlerse atimizde de olmayacak.

Ebeveynlerimiz “senede bir gün” şarkılarında terennüm edilen şekliyle değil her gün anne-babalarımızdır. Onlara yaşadıkları müddetçe “of be” diyenler cehennemdeki ateşlerini üflemiş olurlar.

Aklı başında her mü’min ana-babaya hizmette ve hürmette asla kusur etmezler.

Onlara hürmet ve hizmet eksikliğini büyük günah bilirler.

Onların ayaklarının altındaki cennet anahtarlarını asla kaybetmek istemezler.

Küçük iken de, büyüyünce de ana-babaya muhtaçlığın idraki içindedirler.

Hepimiz küçük iken onların bakımına, büyüyünce de duâlarına muhtacız.

Anne-babanın duâsı yerine bedduasını alanlar “Anneler Günü”ndeki küçücük bir “hediye” ile ne kazandıklarını zannnederler ki.

Ana-babalarımızın küçük iken bakımına, büyüdüğümüzde duâsına, öldüklerinde de hayırla yâdedilmelerine muhtacız.

Bu ihtiyaç bizimdir; anne-babalarımızın değil...

Öyle ise, ihdas edilen kıytırık günler kıytırıkların olsun; bizler anne-babalarımızı başımıza tac, sıkıntılarımıza ilâç, felâha ermemize duâcı yapalım.

Her gün onlar bizim ayrılmaz parçalarımız olsun.

Elhamdülillah, bizim için öyledir de..

RESUL SARICA / ABD.

Hiç yorum yok:

Blog Arşivi