İnternetin Faydası Ne Kadar?
islambol tarafından Salı, 2008-05-13 16:43 tarihinde gönderildi.Öyle bir dönemde yaşıyor, öyle teknolojik gelişimlere şahit oluyoruz ki, adeta baş döndürmekte. Gaz lambalarının kullanımını da gördük, teknolojinin – özellikle bilgisayar ve internet alanındaki – gelinen son noktasını da gördük. Bilmiyorum bu denli hızlı teknolojik gelişmelere şahit olacak başka bir kuşak gelir mi?
“Bilgi otobanı” olarak da adlandırılan internet, bilgi çağının en anlamlı teknik ve toplumsal kazanımlarından biridir. Tüm dünyada milyonlarca ana bilgisayarı birbirine bağlayarak olağanüstü büyük bir ağ oluşturmaktadır. Yaklaşık 160 ülke bu ağa bağlanmış durumdadır.
Bir iletişim ağı olan internet aracılığı ile dünyanın herhangi bir yerindeki bir bilgisayarla bağlantı kurarak karşılıklı bilgi alışverişi sağlamak mümkündür. Yine internet aracılığı ile dünyanın herhangi bir yerindeki bir kütüphaneden yararlanmak, ya da bilimsel bir toplantıya katılmak da mümkündür. Yerinden alışveriş, yerinden bankacılık, hatta işe gitmeden evden çalışma vb gibi kullanımlar insanın sosyal yaşamını etkileyebilecek unsurlardır.
- 2 yorum
- Devamını oku
- 332 okuma
Gençliğin İntihar Koşusu
salih sezen tarafından Per, 2008-04-24 17:26 tarihinde gönderildi.Birçok Türk aydın, düşünür ve yazar gençliğin içinde bulunduğu durumu, bu durumun getireceği sonuçları ve bu sonuçların olmasına neden olacak faktörlere karsı alınması gereken önlemleri gazetelerde, televizyonlarda ve kitaplarında ifade ediyorlar. Onların ifadelerinin, düşüncelerinin ve çözüm için yaptıkları önerilerin yanında benim yazacaklarım pek bir anlam ifade edemez ama yinede gençliğin sürüklendiği yada daha doğru bir ifadeyle sürüklenmeye çalışıldığı ucunda ne olduğunu kestiremediğimiz karanlık yolda tehlikeyi bizzat yaşayan bir üniversite öğrencisi olarak bende düşüncelerimi aktarma gereksinimi duydum.
Şu anda gençlik hem fiziki görünüş hem de kişilik olarak, iyi terbiyeyle yetişmiş ve eskiden Türk gençliğinin yaşantısını bilen kişiler tarafından “ bu gençlik nereye gidiyor” denilecek bir halde.
- Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun
- Devamını oku
- 296 okuma
Flört, evliliğin düşmanı boşanmaların da en mühim sebebidir.(1)
tahkik tarafından Cum, 2008-04-18 10:05 tarihinde gönderildi.Dünyada ve ülkemizde inatla uygulanan karma eğitimin acı meyvelerinden birisi de flört ve zina olarak karşımıza çıkmaktadır.... Karma eğitimle karıştırılan iki cinsin etkileşimi yüzünden hem eğitimin kalitesi düşmüş hem de okullarda kız kavgaları ve çekişmeleri yüzünden erkekler arasında ki adavet,kıskançlık,.rekabet,haset yüzünden huzur ve asayiş bozulmuştur.bu eğitimler sayesinde birbiriyle paralellik arz eden flört ve zina kavramları birbirlerine bir nevi pezevenklik etmişlerdir. Flört, bir nevi zinaya ve fuhuşa zemin hazırlamadaki ön ayak görevini sadakatle yerine getirmiştir ve getirmeye devam etmektedir. İşte inatla ve hainlikle uygulanan bu karma eğitimin sonucu olarak iki cinsin etkileşimi ve birlikteliği ile başlayan aşk ve sevme süreçleri flört olarak karşımıza çıkmak zorunda kalmıştır.. Bu sürece katkı sağlamada ise sanat adı altında sunulan cinsellik, sevme ve aşk yüklü filmlerin, şehvet kokan müziklerin, müstehcen sinemaların, sütun fahişelerinin gayri meşru aşklarının ballandırılarak anlatıldığı gazeteler ve fotoromanların payı büyüktür. Bu yayınlarla bilinçaltına yerleştirilen sevgi, aşk, özgürlük, romantizmi tatma yaşama telkinleri ile büyüyen çocuklar ve gençler karma eğitimdeki birlikteliğin de verdiği etkileşimle daha ilkokul çağlarında sevme büyüsüne, aşkı tatma hevesine, meşkin romantizmini yaşama moduna girmişlerdir. Kendilerine örnek aldıkları film kahramanları ve sanatçı bozması ablaları gibi olma onlar gibi aşklar yaşama ve sevme macerasına daha çocuk denen yaşta özentiyle başlayarak ta ileride evliliklerini ve hayatlarını etkileyecek bir sürü olumsuzlukların temelini farkında olmadan bu devrelerde atmışlardır.
- 7 yorum
- Devamını oku
- 928 okuma
MSN Depresyona Yolaçıyor
kahrolsunmsn tarafından Çar, 2008-03-05 16:13 tarihinde gönderildi.Günümüzün tutkusu haline gelen, telefonun bile önüne geçen MSN sohbetinin zararları ortaya çıktı.
Amerika'da yapılan bir araştırma, sanal sohbet (chat) yapmanın depresyonu artırdığını ortaya koydu.
Konuyla ilgili bilgi veren Trakya Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, "Bu araştırmaya göre, sanal sohbet geçici bir mutluluk meydana getiriyor fakat uzun vadede yalnızlık hissini ve depresyonu artırıyor" dedi.
- Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun
- Devamını oku
- 300 okuma
Hayatımızı Kuşatan Batıl Ajanlar(Çıplaklık) 1
tahkik tarafından Cum, 2008-02-29 15:50 tarihinde gönderildi.Bir ülkede veya şehirde veya evde veya bir cemaatte bir karışıklık var ise demek ki oraya sızmış orada karışıklık ve ihtilal çıkaran ajanlar, casuslar, hafiyeler provakötörler vardır. Bu ajanların en büyük özelliği bulunduğu ortamın yapısına uyum sağladıktan sonra gizliden gizliye topluluğu ifsat etmesi karıştırması ve ihtilal çıkarmasıdır. Bu karışıklıklar devletlerin yıkılmasına savaşa girmesine mahvolmasına gidecek kadar büyük yıkımlara sebep olabilmektedir. Tarih sayfalarına bakarsak birçok devletin birkaç ajan ve münafığın eliyle mahvolduğunu görürüz. Ülkeler için ucuz ve kolay bir yol olan ve ekonomik yükü ve riski sadece birkaç insanla sınırlı kalan bu tarz mücadele birçok devletin stratejik olarak uyguladığı bir etkili bir yöntem olmuştur.
Geçmiş zamanda olduğu gibi bu asırda da ülkelerin kullandığı özellikle islamiyete düşman olanların en önemli strateji silahı olan ajanlar ve casusların yanında fen ve teknolojik nimetleri, dinsizlik felsefelerini, sefih ve ahlaksız batıl ajanlarını Müslüman ülkelerin ahlakını ve aile yapısını çökertmek için kullanmaya başlamıştır.
- 3 yorum
- Devamını oku
- 1051 okuma
KİMİNLE KONUŞTUĞUNU BİLİYOR MUSUN?
ozlem tarafından Salı, 2008-02-26 00:36 tarihinde gönderildi.Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem beni ramazan zekâtı olan sadaka-i fıtrı korumakla görevlendirmişti. Bir adam gelip yiyecek şeylerden avuçlamaya başladı. Adamı tuttum ve:
- Vallahi seni Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in huzuruna götüreceğim, dedim. Adam:
- Şüphesiz ben muhtacım, çoluğum çocuğum ve pek çok ihtiyacım var, dedi. Bunun üzerine ben adamı salıverdim. Sabaha çıkınca, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- "Yâ Ebâ Hüreyre! Dün gece tutsağını ne yaptı?" buyurdu. Ben de:
- 1 yorum
- Devamını oku
- 462 okuma
Chat ve msn,evlilikleri tehdit ediyor.
islambol tarafından Pzt, 2008-02-25 22:57 tarihinde gönderildi.Chat veya MSN, web kamera ile hem görüntülü hem de sesli chat yapma eşlerin arasına giren teknolojik bir ayrık otu. Chat ve msn giderek daha çok evliliğin yıkılmasına sebep oluyor.
Eşleri buna en çok, boşlukta kalmak, eşinden ilgi görememek ve iyi bir iletişim kurulamaması sürüklüyor.
Yeni doğum yapmış Sena hanım, yıllık iznini alıp gününü eskisinden daha fazla bilgisayar başında geçiren eşi Hamdi Bey’in kendisine karşı olan bu ilgisizliğinden dertlidir. Sena hanım eşinin dürüstlüğüne çok güveniyor ve onun kendisini aldatacağına inanmıyor. Ama güveni gittikçe sarsılmakta ve eşine rahatsızlığını surat asarak göstermektedir. Bu durum eşinin kendisinden daha fazla uzaklaşmasından başka işe yaramaz. Nihayet eşiyle konuşmaya karar verir, eşi de yalan söylemek istemez ve doğrusunu anlatır.
- Yorum göndermek için giriş yapın veya kayıt olun
- Devamını oku
- 829 okuma
Uyuşturucu müptelasının hazin sonu!!!
islambol tarafından Per, 2008-02-21 17:13 tarihinde gönderildi.Buçin Bircan,aşırı dozdan yaşamını kaybettikten sonra Zeytinburnu Kozlu Mezarlığı'na atılmıştı.Duvar dibine kıvrılmış cesedi bulunduğunda üzerinde ayakkabıları bile yoktu.
13 yaşındayken extacy haplarıyla başladı Burçin'in dramı.5 yıl süren çizgi dışı serüveninde esrar ve kokain kullandı.Ve sonunda onu elde etmek için her şeyini feda edebilecek bir eroin bağımlısı haline geldi.Artık okuluna devam edemiyordu.İzmir Göztepe Meslek Lisesi'nin 3.sınıfından ayrıldı.Evini terk edip İstanbul'a geldi.2002 yılında Ford Models Supermodel of The world yarışmasında 1.olunca hayallerine uzanan yolda ilk adım atmıştı.
Ama eroin yakasını bir türlü bırakmıyordu.Uzun süre uyuşturucu tedavisi ve psikyatrik tedavi gördü.Ama içinde bulunduğu ortamdan ayrılamadı.Yaşamına kıymaya varacak yıllar günlüğünde şöyle yer alıyordu.
'Hangi aydayız,ayın kaçı bilmiyorum.Yıllar sonra pis bir eroinmanım.Kimin yanında yerim olabilir ki.?Banu durumumu öğrendiğinde evi terk etmemi istemiş.Melike telofonlarıma çıkmıyor.Sokaktayım.Evden kaçalı 5 yıl oldu.kötü krizler atlatıyorum.Hastayım,saat öğleden sonra 3 suları.4-5 gibi .......'le(uyuşturucu satıcısı) buluşacağım.Yine aynı yere götürmek isteyecek.Artık alınıp satılmaktan iğreniyorum.
- 1 yorum
- Devamını oku
- 262 okuma
Saçı ve başı örtülü ama tesettürsüz ?
NaTuraL tarafından Cum, 2008-01-18 09:39 tarihinde gönderildi.Fatih’te bir nargile cafedeyim.
Yalnızım.
Değerli dostum, Yavuz Selim’i bekliyorum.
Uzun oturmayacağımız için, paltomu bile çıkarmaya gerek duymuyorum.
Kısa bir hasbihal edip, yanan gözlerimi dinlendirmek için eve gitmem gerektiğini düşünüyorum.
Ortam kalabalık, nargile fokurdamaları, mesajlaşanlar, telefonu çalanlar, laptopunun ekranına kitlenmiş kalmış asalaklar ve Beyaz Cam’da yayınlanan klipten yükselen müzik sesi.
- 18 yorum
- Devamını oku
- 6011 okuma
Aşka kurbanı gönül kuşları
imdat sezer tarafından Per, 2007-11-08 05:47 tarihinde gönderildi.Şirinmi şirin bir yuvanın tatlı mı tatlı bir gönül kuşu. O kadar çok sevimli ve bir o kadar masum gönül kuşu.. Anadan ayrı yardan ayrı damla damla yalnızlığın sultanı. Bazen hasret kabarırken yüreğinden bazen özlemle kavrulan gönül kuşu.. Bazen kırlarda uçan bazen kendini dağlara vururan gönül kuşu..
İşte bu kadar masum Sevgiye hasret bir gönül kuşu vakit geçirmek isteyen ve işin gırgırında olan bir vefasızın pencerine konar. Olayın şamatısında olan gırgırcı ev sahibi içeriye buyur eder. Sevgi için açan yüreği, kalbinden söküp alarak onunla oynaşmaya başlar. Aklına gelen her türlü oyunu oynama derdindedir.. Sıkılasıya kadar bu oyununa devam eder ve kendine yeni bir oyuncak bulduğunda ya da oyuncağında sıkıldığında onu kenara atıverir..
Haşlanmış Kurbağanın Kaderi
deliprof tarafından Cts, 2007-10-27 03:00 tarihinde gönderildi.Aklımın ve yüreğimin gösterdiği istikamette gidemediğim zamanlar, hayalimde hep “haşlanmış kurbağa deneyi” canlanıyor. Sadece şahsî hayatımda değil, aile hayatımda, cemiyete ait sorumluluklarımdaki ihmalimde veya işletmelerdeki çöküş sürecini incelediğimde hep aynı deney canlanıyor hafızamda. “Haşlanmış kurbağanın kaderi”…
•••
Nedir haşlanmış kurbağa deneyi?
Bir kurbağayı alıp kaynar suyun içine koyarsanız, kendisini hemen dışarı atmaya çalışır. Fakat kurbağa oda sıcaklığındaki suyun içine korkutmadan, usulca konulduğunda, öylece kımıldamadan durur. Bu arada suyun sıcaklığı yavaş yavaş arttırıldığında, çok ilgi çekici bir şey olur. Sıcaklık yükselirken kurbağa hiçbir şey yapmaz. Tersine, halinden keyfi çok yerinde imiş gibi görünür.
- 6 yorum
- Devamını oku
- 2909 okuma
Vitrindeki domuza ekmek bandıranlar
imdat sezer tarafından Cts, 2007-10-20 16:14 tarihinde gönderildi.Türk sinamasının en unutulmaz sahnelerinden biride başlık parası için şehre inen kemal sunal’ın rolüdür. Para biriktirebilmek için tüm harcamalarını kısmaktadır. Ve birgün gördüğü vitrinde kızarmış tavuklara canı çeker. Elindeki ekmeği vitrinin camına bandırıp bandırıp ekmeği keyifle yemeye çalışır. Bu sahneyi hangimiz bilmeyiz ki..
Hele düşünsenize canı et çeken bir kimsenin vitrinde kızartılmış domuz etlerinin camına ekmek bandırdığını. İsmi bile midemizi bulandırırken bugün bilgisayarın ekranı önünde kaç gencimiz nice domuzlara ekmek bandırmıyor mu?
Rabbimiz kendi adı ile kesilmemiş tüm etleri ve domuzu haram kılmadı mı? Aynı şekilde Allahın adı olmadan topluma duyurularak nikah kıymayı da farz kılmadı mı?. Nikah olmadan yani evlilik dışı girilen tüm cinsel ilişkileride tıpkı allahın adı ile kesilmemiş etlerin haram kılınması gibi haram kılınmadı mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder